Türkiye’de eğitim, her daim tartışılsa da uzun yıllardır kabul edilen bir gerileme olduğu biliniyor. Pandemi sürecinde en uzun süre uzaktan eğitimi yapan ülkelerin başında gelen Türkiye’de özellikle yükseköğretimde nitelik-nicelik tartışması giderek artıyor. Üniversite sayısı arttıkça bilimsel üretimdeki gerileme, eğitimin kalitesi ve içeriği de tartışmaların ana konusu oluyor. Dünyada da eğitimde sorunlar artan oranda konuşulurken, son yıllarda ilk 500’e girmekte zorlanan Türkiye’deki üniversitelerin bir sıralamada 200 sıra birden yükselmeleri dikkat çekti.
Türkiye’de üniversite sayısının son yıllarda hızla artması giderek artan bir eğitim tartışması yaratıyor. Pandemide ve Kahramanmaraş merkezli deprem felaketlerinde de üniversitelerde uzaktan eğitime geçilmesi çok konuşulmuştu.
Uzaktan eğitimin yanında artan üniversite sayıları da son yıllarda en çok konuşulan konuların başında geliyor. Nicelik artarken nitelikteki bozulma dikkat çekici seviyede düşüyor.
Yükseköğretimde araştırma, yayın gibi önemli göstergelerle hazırlanan dünya listelerinde ilk 500’e giren üniversitelerin tartışması her yıl yapılırken, okulların bazı fiziki kapasite ve uygulama özellikleri de bu sıralamada etkin rol oynuyor.
Son yapılan bir araştırmada bazı üniversitelerin sıralamada roket misali yükselişini paylaşan bir kullanıcıya gelen yorumlar düşündürdü.
ODTÜ, Koç, İTÜ, Bilkent, Boğaziçi, Sabancı Üniversitelerinin sıralamada yükseliş hızı dikkat çekti.
Bu üniversiteler neredeyse kurulduklarından bu yana başarı sıralamasında üst kısımda yer alırken,
Yine de bu yükseliş hızı bir düşündürdü.
Gerçi dünyada da teknolojik gelişmelerin eşliğinde tartışılan bir eğitim sistemi bulunsa da
Ülkedeki eğitim sisteminde her gelişmeyi sorguluyor olmak da ayrı bir araştırma konusu olabilir.
200 sıra birden yükselmenin nedeni ne olabilir?
Yorumlarda bekliyoruz.
